Psikolojik destek
Psikolojik destek, günümüzde pek çok insanın, yaşadığı psikolojik sorunlarla ilgili aklına ilk gelen sorun çözme yöntemi olarak dikkat çekmektedir. Meselelere psikoloji gözlüğüyle bakma çabası, psikoloji kelimesini doğru telaffuz edemeyenlerde bile (mesela pisikoloji ya da puskoloji şeklinde telaffuz edenler) görülmektedir artık. Zeitgeist (bir çağın düşünce ve duygu biçimi) ya da zamanın ruhu bu olsa gerek.
Psikolojik Yardım (Destek) Nedir?
İnsan olarak bizler, yardıma muhtaç bir şekilde doğar ve yaşarız. Hatta bedenimizin bu dünyadan ayrılışı bile çoğunlukla başkalarının yardımı ile gerçekleşir. Beslenmek ve korunmak gibi temel ihtiyaçlarımızı; sevilmek, anlaşılmak ve önemsenmek gibi duygusal ihtiyaçlarımızı; ekmek almak, adres bulmak gibi günlük ihtiyaçlarımızı gidermek için başkalarının yardımına ihtiyaç duyarız. Bunu, insan oluşumuzun bir gerçekliği olarak görmeli ve kabullenmeliyiz. Psikolojik yardım olgusuna bu temel çerçeveden bakmanın işlevsel bir tutum olacağını düşünüyorum.
Psikolojik Yardım İlişkisi
İnsanların tarih boyunca, şu ya da bu şekilde birbirlerinden psikolojik destek aldıklarını söylemek mümkün gibi gelmektedir bana. Bir ebeveynin çocuğuna nasihat etmesini, acılı bir dosta teselli verilmesini, bir öğretmenin öğrencisine aferin demesini vb. psikolojik yardım kapsamında değerlendirebileceğimizi düşünüyorum. Ancak bu yazıda kastedilen profesyonel psikolojik yardım ilişkisinin, zikredilenlerden farklı boyutları olduğunu ifade etmeliyim. Psikolojik yardım ilişkisini diğer yardımlardan ayıran bazı özellikleri şöyle sıralayabiliriz:
Psikolojik yardım ilişkilerinde iki taraf vardır: yardım edilen ve yardım eden. Yardım edilen taraf, sorunu olan ya da desteğe ihtiyaç duyan taraftır.
Yardım eden ise, psikolojik yardım konusunda belirli eğitimleri almış bir meslek erbabıdır.
Psikolojik yardım ilişkilerinin temelindeki felsefe, insana değer verilmesi ve onun insani gelişim gücüne vurgu yapılmasıdır. İnsan, hayat karşısında tercihlerde bulunabilen etken bir varlıktır. İnsan sahip olduğu potansiyelleri geliştirmek için çaba sarf edebilir.
Psikolojik yardım ilişkisi bir amaca dönüktür. Bu amaç yardım edilen kişinin içinde bulunduğu durumla, ihtiyaç ve beklentileriyle ilişkilidir.
Psikolojik yardım ilişkisi gönüllülük üzerine inşa olur. Şayet yardım eden ve yardım alan gönüllü değilse süreç sağlıksız sonuçlar doğurabilir.
İlişki kendine has bir çerçevede gerçekleşir. İlişkinin kendine has işlevsel kuralları vardır.
Psikolojik yardım ilişkisinde yardım alan, olduğu gibi kabul edilir. Kişi duygu, düşünce ya da eylemlerinden dolayı ayıplanmaz, suçlanmaz. Bu, yardım edenin, yardım edilenin her tür düşüncesine ve eylemine katıldığı, onay verdiği anlamına gelmez. Ancak yardım eden yardım alanı o haliyle kabul eder ve anlamaya çalışır.
“Psikolojik yardım” ilişkisinde karşılıklı güven ve saygı söz konusudur.
Taraflar, belirlenen amaçlar doğrultusunda işbirliği içinde çalışırlar. Yardım eden, sahip olduğu mesleki becerisini karşısındakinin gelişimi için kullanır; yardım edilen ise kendini açarak, söylenilenleri yaparak sürece aktif şekilde katılır.
Psikolojik yardım ilişkisinde karşılıklı konuşma ve etkileşim temel metottur. Ancak bu konuşma ve etkileşim gelişigüzel değil, hedefe dönük bir şekilde gerçekleştirilir. Gerektiğinde test gibi psikolojik araçlar da kullanılır.
Psikolojik yardım sürecinde yardım edilen, yeni ve işlevsel bakış açıları ve tutumlar geliştirir. Bu bakış açıları ve tutumlar, kişinin sorunlarını çözmede ve insani gelişiminde ona yeni imkanlar sunar.
Psikolojik yardımı sunan uzman aldığı eğitime göre, psikolog, psikolojik danışman, psikoterapist, psikiyatrist, evlilik terapisti gibi mesleki ünvanlar alabilir.
Psikolojik yardım ilişkileri, psikolojik danışmanlık, psikoterapi, psikiyatri, klinik psikoloji, okul danışmanlığı, dinsel danışmanlık gibi farklı isimlerle ve hastane, psikolojik danışmanlık merkezi, okul, klinik, ibadethane gibi farklı ortamlarda gerçekleştirilebilir.