Dolu dolu yaşamak için yavaşla! 

 

Hızlı yaşamak hepimizi yoruyor. Unutma! Sakinleşmek için tek çare küçük kasabalara yerleşmek değil.
Basit altın kurallar şunlar; çevrenizdeki birçok insan hiperaktivite halindeyken, biz kendimize duyduğumuz güvenle yaşayacağız.
Kendi huzurumuzu ne olursa olsun ön planda tutacağız.

Alanlarda, caddelerde, tepelerde yavaşlayacağız.
Asla hızlı ve farkında olmadan yaşamaya teslim olmayacağız.
Yapmaya değer bir şeyler varsa yavaş yapmaya da değerdir.
Bir fincan ikindi kahvesiyle birlikte sahilde uzanmanın insanlığın en güzel hallerinden biri olduğunu bilen birileri hala var.

 

En son acaba ne zaman, saati, yapacaklarımızı, yetişeceğimiz yerleri aklımıza getirmeden bir şey yaptık. Mesela deniz kıyısında ya da ormanda en son ne zaman yürüdük. Ya da ne zaman yağmurun altında ıslanırım kaygısı gütmeden sadece su zerreciklerini hissettik tenimizde. Ne zaman cep telefonumuza bakmadan, fotoğraf çekmek için bile kullanmadan bir parkta vakit geçirdik.

Lafın kısası diyorum ki ben, hayatımızı yaşarken bunların tadını çıkarmalı, yaşadıklarımızın tam anlamıyla farkına varmalıyız 😊.