Cinsel Terapi
Cinsel Terapi Nedir?
Cinsel Terapi, kişilerin tek olarak ya da eşle birlikte katılabildikleri, cinsel yaşam, duygular, hisler, sorunlar gibi konuların ele alındığı bir terapidir. Cinsel terapi genellikle uzman psikologlar tarafından uygulanır. Cinsel terapide, cinsel sorunu yaşayan kişinin yaşamındaki önemli olaylar, aile ve evlilik hayatındaki ve gelişimindeki önemli noktalar terapistle birlikte değerlendirilir.
Bir cinsel terapi seansı 50 dakika sürer ve 2 haftada bir yapılan seanslar halinde düzenlenir. Cinsel terapi, kişinin yaşadığı cinsel sorunun en kısa sürede çözülmesini amaçlar ve bu nedenle de cinsel terapiler kısa sürelidir. Bazı kişiler ve bazı bozukluklarda 4 seans, bazılarında ise 6 seans yeterli olmaktadır. Bilinmesi gereken önemli noktalardan biri, gerçek bir cinsel terapide sürenin çok uzun olmadığıdır. Yani cinsel terapi 7-8 ay ya da 1 sene sürmez. Kısa süreli olup, az sayıda seansla başarıya ulaştırmalıdır.
Cinsel terapist, bir kadını ya da erkeği fiziksel olarak muayene etmez, cinsel organlarına dokunmaz.
Cinsel terapist, kendisine başvuran kişilere ve çiftlere hem fiziksel olarak hem de manevi anlamda tam bir saygıyla yaklaşır. Hem içinde yaşadığımız toplumun ahlaki değerlerine, hem de evrensel ahlaki değerlere saygı gösterir.
Cinsel İşlev Bozukluğu Nedir?
Cinsel birleşmeyi zorlaştıran, bazı durumlarda imkansız hale getiren, cinsel eylemlerden zevk almayı engelleyen, kişinin ve eşinin hem cinsel hem de günlük yaşamında sıkıntılara yol açan sorunlara cinsel işlev bozukluğu denmektedir.
Bu bozukluk cinsel ilişkinin herhangi bir aşamasında ortaya çıkarak bazen eşlerden birinin, bazen her ikisinin cinsel haz almasını engellerken, bazense eşlerden birinin olumsuz bedensel hisler (ağrı,acı,sancı gibi) hissetmesine neden olmaktadır.
Cinsel işlev bozukluğu bulunan bir kişinin cinsel yaşamı, evliliğini ve aile hayatını da etkilemektedir. Çiftlerin arasındaki gündelik ilişkilere de olumsuz olarak etki ederek, hem yaşam kalitesinde hem de çiftin birbiriyle uyumunda bozulmalara neden olur.
Cinsel işlev bozukluklarının büyük bir bölümü cinsel terapist desteğiyle çözülebilse de, birçok çift ancak aile ortamında ciddi problem ve çatışmalar yaşandığında sorunu çözmek için harekete geçmektedir.
Sıkça karşılaşılan cinsel işlev bozukluları; Vajinismus, Cinsel Uyarılma Bozukluğu, Orgazm Bozukluğu, Cinsel İsteksizlik, Erken Boşalma, Sertleşme (Ereksiyon) Bozukluğudur.
Cinsel işlev bozukluklarının psikolojik nedenleri günlük yaşamın stresi, depresyon, evlilik sorunları olabilmektedir. Cinsel yaşamınızda sorun olduğunu fark ettiğinizde, fazla zaman geçirmeden bir uzmana danışarak yardım alın. Erken müdahale hem sizi çözüme ulaştıracak,
hem de eşinizle ilişkinizin zarar görmesine engelleyecektir.
Cinsel Terapide Ele Alınan Konular Nelerdir?
Cinsel terapide ele alınan konular özel, kişinin veya çiftin gizli ve mahrem konularıdır. Bu bilgilerin terapistle paylaşılmasının amacı, ondan yardım almaktır.
Cinsel terapi seanslarında cinsel terapistle paylaşılan tüm bilgiler gizli tutulur. Terapiste duyulan güven ve terapistle danışan arasındaki güvene dayalı iletişim son derece önemlidir. Terapist güvenilir bir insan olduğunu, amacının yardım etmek olduğunu danışanına hissettirebilir ve danışan da rahatlıkla, çekinmeden sorununu anlatabilirse, aklındaki soruları terapistine sorabilirse, problemin çözümü daha kolay olmaktadır.
Cinsel terapide Vajinismus, Orgazm bozukluğu, Cinsel uyarılma bozukluğu, Cinsel isteksizlik, Erken boşalma, Sertleşme sorunu, Cinsel kimlik ve cinsel yönelimle ilgili sorunlar gibi konular ele alınmaktadır.
Cinsel Terapist Ne Yapar?
Cinsel terapist öncelikle sizi ve varsa eşinizi dinler, hem sizi hem de sorununuzu anlamaya çalışır. Başvurmanıza neden olan sorunun önemli detaylarını öğrendikten sonra cinsel terapist size bir cinsel terapi programı hazırlar. Bu program uygulanmaya başlanır. Cinsel terapi seanslarının bir kısmında çift bir arada, bir kısmında ise ayrı olarak terapiye alınır.
Cinsel terapi gören kişiye veya çifte çeşitli ödevler verilir. Ödevler kolay anlaşılan ve kolayca uygulanan ödevler olup, nasıl yapılması gerektiği her seansta terapist tarafından anlatılmalıdır. Terapist tarafından düzgün ve yeterli anlatım yapılmadığında yanlış uygulamalar yapılabildiğinden, doğru anlatabilmek son derece önemlidir. Ödevler arasında çeşitli nefes, gevşeme, dokunma egzersizleri, odaklanma, odaktan uzaklaşma, duyusal egzersizler bulunmaktadır. Cinsel terapideki yöntemlerin öğretilmesi ve terapinin amacına ulaşarak kişinin sorunundan kurtulması çoğunlukla 4 ila 6 seansta gerçekleşir. Cinsel terapide başarı tamamen kişinin veya çiftin ev ödevlerini yapmasına bağlı olup, ödevler terapistin anlattığı şekilde yapıldığında kesin olarak çözüme ulaşılmaktadır.
Vajinismus Nedir?
Kadın cinsel sorunlarından biri olup, çok yaygındır. Kadının cinsel organ kaslarının şiddetli biçimde kasılarak cinsel birleşmeyi engellemesidir. Vajinismus sorunu olan kadınların bir bölümünde aynı zamanda korku ve yoğun endişe bulunmaktadır. Bir bölümünde ise, rahatsızlık veren bazı bedensel hisler bulunur. Kadının cinsel organ kaslarındaki kasılmalar nedeniyle cinsel birleşme gerçekleştirilemez. Hem cinsel yaşamı hem de çocuk sahibi olmayı önleyen vajinismus, cinsel terapi ile ortadan kaldırılabilmektedir.
Orgazm Bozukluğu Nedir?
Hem kadında hem erkekte görülebilen bir bozukluktur. Yeterli cinsel uyarılma bulunduğu halde, orgazm ya çok geç oluşur ya da hiç oluşmaz.
Cinsel Uyarılma Bozukluğu Nedir?
Cinsel ilişkiden zevk almamak, hem cinsel yaşamı, hem de aile hayatını olumsuz etkiler. Diğer cinsel işlev bozukluklarında olduğu gibi, kişi kendisini çaresiz hisseder. Kadın cinsel aktivite sırasında herhangi bir uyarılma hissetmediğinden, kadın cinsel organında birleşmeyi kolaylaştıran ıslaklık ve kayganlık hali oluşmamaktadır.
Cinsel İsteksizlik Nedir?
Cinsel isteksizlik de hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilen bir bozukluktur. Başlangıçta cinselliğe ilgisiz olmakla başlayan bozukluk, zamanla cinsellikten iğrenmek gibi, cinsellikten tümüyle kaçınmaya dönüşebilmektedir. Cinsel isteksizlik cinsel ağrı ve sancılar nedeniyle oluşabildiği gibi, ağrı ve sancılar, mevcut cinsel isteksizliği daha da artırabilmektedir. Eşlerin cinsel yaşamına zarar veren cinsel isteksizlik, çözüm bulunmadığında evliliklerin sonlanmasına neden olmaktadır.